Üniversiteye ilk adımın maliyeti 2 bin 27 YTL

Türk Eğitim-Sen, üniversite çalışanları ve üniversite öğrencilerinin ekonomik durumunu ortaya koyan araştırmasında, bir öğrencinin üniversiteye ayak basabilmesi için harcaması gereken paranın 2 bin 27 YTL ile 3 bin YTL arasında değiştiği belirtti.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan, bu sene üniversiteyi kazanıp eğitime başlayacak olan öğrencinin yapması gereken harcamayla üniversite çalışanlarının mali durumunu ele alan yaptığı araştırmada, çarpıcı sonuçlara ulaştı. Buna göre, şehir dışında ikamet eden bir öğrencinin üniversiteye ilk adımı atmasının maliyeti harç ücreti, yurt, yol, yemek, sosyal faaliyet, ders araç-gereçleri, kitap masrafı dahil en az 2 bin 27 YTL, ortalama 2 bin 636 YTL. Şayet öğrenci tek başına eve çıkacaksa o taktirde rakam 3 bin 346 YTL'ye kadar çıkıyor.

Öğrenci ikinci öğretimde okuyorsa, o zaman üniversiteye ilk adımın maliyeti daha da yükseliyor. Araştırma örnekleme olarak Mühendislik-Mimarlık Fakültesi'nde okuyan ikinci öğretim öğrencisinin üniversiteye ilk adım atmasının maliyeti en az 3 bin 200 YTL, en fazla 4 bin 164 YTL olarak belirlendi. Öte yandan, ailesinin ikamet ettiği şehrin dışında öğrenimini sürdüren ve devlet yurdunda kalan bir üniversite öğrencisinin aylık temel harcaması 639 YTL. Öğrenci ev kiralayıp, kendisini geliştirmek için de yabancı dil ve bilgisayar kursuna gidecekse o zaman bu rakam 2 bin 131 YTL'ye kadar çıkacak.

Üniversitelerde görev yapan üniversite çalışanlarının durumu da örnek alınan Avrupa Birliği üyesi ülkelerin çok gerisinde olduğu kaydedildi.

Türkiye'de devlet üniversitelerinde görev yapan kıdemli bir profesörün maaşı bin 322 Euro iken, AB üyesi ülkelerde bu rakam 11 bin 22 bin Euro arasında değişiyor. Yani AB ülkelerinde kıdemli bir profesör, Türkiye'ye göre 8 ila 17 kat fazla kazanıyor. Yine ülkemizde 1. derecedeki bir doçent 846 Euro kazanırken, AB ülkelerinde 6 bin 600-13 bin 200 Euro arasında ücret almakta. 3. derecede bir yardımcı doçentin maaşı Türkiye'de 687 Euro iken, AB üyesi ülkelerde bu rakam 6 bin 600-12 bin 100 Euro arasında. Türkiye'de 1. derecedeki bir öğretim görevlisi 634 Euro maaş alırken, AB ülkelerinde 5 bin-9 bin 350 Euro alıyor. Türkiye'de 4. derecedeki bir araştırma görevlisi 529 Euro ücret alırken, AB üyesi ülkelerde bu rakam 4 bin 400-7 bin 700 Euro arasında.

Araştırmada aynı uçurumun üniversitede çalışan memurlar içinde geçerli olduğu sonucuna ulaşıldı. Türkiye'de 5. derecede bir memur 396 Euro kazanırken, AB ülkelerinde 2 bin 200-3 bin 300 Euro arasında kazanmakta. Ülkemizde üniversitede çalışan bir hizmetli 343 Euro alırken, AB üyesi ülkelerde bu rakam bin 980-3 bin 300 Euro arasında. Yani AB ülkelerinde bir hizmetli Türkiye'deki meslektaşına göre 6 ila 10 kat fazla ücret almakta.

Araştırmanın sonuçlarını değerlendiren Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

"Üniversiteye adım atmanın maliyeti ne yazık ki binlerce YTL'yi bulmaktadır. Özellikle şehir dışında ikamet eden öğrenciler ekonomik açıdan büyük sıkıntı yaşamaktadır. Kıt kanaat geçinen aileler de çocuklarını zor koşullarda okutmaktadır. Üniversite çalışanları da ekonomik kıskaç içindedir. AB üyesi ülkelerdeki üniversite çalışanları, Türkiye'de meslektaşlarından 6 ila 17 kat daha fazla kazanmaktadır. Dolayısıyla hayat pahalılığının vurduğu öğrenciler ve üniversite çalışanları için en kısa zamanda ekonomik tedbirler alınmalıdır."